iki kişi
kalınca yalnızlık gel hayatımızı zehir edelim ışıklı biricik şekerim göz boyayalım düşük numaralı gözlüklerle varlığımızı kanıtlayalım birbirimize olan öfkemizle açınca nasıl bir çiğ yeşildir akıntısı televizyondan etin sesinin modası boşaldı ışıklar kısaldı: rüküşlüğün tekli çiftli ve gözsüz bol gözsüz bol bol gecesi kapatınca sessizce kendi gecemden senin gecene yüzümü uzattım koynuna büyük ışıksızlığın ve aramızdaki gölgeler boyunca diğerine iliklendi masanın bir köşesi sırtının altındaki minder şu senben desenli üzerindeki yokluğumla burda değilim geceye yüzümü bıraktım uzaklaşarak büyüdü kalbimiz tülleri aştı rüzgâr “Sade” şarabının kokusu dağılıyor tüm suçlar suç oluyor bir sineğin yolunu şaşırması ve adalete baş vurması iki kişi kalınca yalnızlıkta, seni sevmek cennetin gece vaktidir burası her şeyin bitişiğinde veya bir şiirin bitmeyişindedir. Zafer
Yalçınpınar 5 Eylül
2012 |