İPLİKHANE'DE

 

 

Sonunda

 

hepsi

birer

birer

nefret ettirdi

kendinden

 

sahici ve kemikli eliyle bir tanesi

Bay Rapala gibi uzandı tarihin dibine

ve dönüşü olmayan kilitleri

kendine geri çevirdi:

 

 

1.

sıcak soğuk ayırt etmeden

sabah akşam kendimizden geçtik

gerçeğe dokunduk diyedir

uzuncaovaya gönderildik

 

2.

zorlandık iplikhanedeki sürgünümüzde

görünmez ve kalın halatlar ördük

yalanlardan yalanlarla

                                   yalanların arasına

nakış gibi eliböğründeler diktik

hırslıların hırslarının

                                 tüm çıkıntılarına

 

3.

bir el arabası bile yoktu

gaz tenekesiyle taşlar taşıdık

kalbsizlerin kalbinin olmadığı yerden

 

 

fakat o kadar ustasıyız ki kalbimizin

defalarca öldük ama bitmedik

silindikçe yüzümüz bu dünyadan

kalbimiz büyüdü ve genişledi

 

sonra çekildi rapalalar

bir tarihin su yüzünden günümüze

baktık ki rapalanın ucunda ellerimiz

Allah’tan derinde kaldı büyük kalbimiz

 

yerinde.

 

 


Zafer Yalçınpınar

19 Ocak 2010

                                                                                                



                 
  


Tüm Şiirler