D ö n ü ş
1.
Dönüşüm, bireysel ya da
toplumsal ortalamaların ivme değiştirmesidir. Düşüncede farklı kavramlara,
dilde farklı tümce yapılarına, sayılarda ise farklı değerlere ya da
konumlara doğru harekettir, kısaca her türlü “normal”in veya ortalamanın
eğiminin değişmesidir.
2.
Ortalamaların tarihte her
zaman bir ivmesi olmuştur. Ortalamalar, yavaş yavaş, aşağıya ya da yukarıya doğru, bazen olumlu, bazen
de olumsuz salınımlarla sürekli
yön değiştirerek hareket eder. Her türlü duygu, davranış ya da tepki bu
ortalama ivmenin etrafında yer alır.
3.
Dönüşüm kelimesi –ki çok
tehlikeli ve kesin bir sözcüktür– çok daha stokastik bir kavram olan
“eğilim” kelimesine doğru yavaş yavaş ilerlemektedir. Bu durumun sebebi her
türlü kısıtla donatılmış olan uygar insanın, uygar toplumun (yani bu garip
kalabalığın) bir şeyleri hızla yapmak istemesi ama yapamamasıdır. Şu
söylenebilir; insanlar bir şeyleri yapamamaktadır ancak “yapma
eğilimi”ndedir. İşte, artık, bu “yapma eğilimi”nin anlamı zihnimizde
“dönüşüm” olarak karşılık bulmaktadır. Kısıtların yoğunluğunun altında
kendini icat eden eğilimlerin kökten bir sarsıntı yaratamayacağı ortadadır.
Bu nedenle eğilimler geçmişi deforme ederek ilerlerler. Bu bir mermeri
eğelemek gibidir.
4.
Hayat sürelilik ihtiva eder
ve bu yüzden “dönüşümü” gerekli kılar. Bu anlamda dönüşüm bir çeşit “geri
besleme” mekanizmasıdır. Dönüşümün bileşenleri akışkan, orijini ise
durağandır.
5.
Tüm dönüşümler “regresyon”
terimini ihtiva eder. Türkçe karşılığını bulmakta zorlandığımız bu terim
“ortalamaya geri dönüş eğilimi” anlamındadır.
Marjinal hareketler ya da olaylar yardımıyla ortalamaların değişmesi, ancak
bu marjinal hareketin zamanla kendini düzeltip, ivme değiştiren yeni
ortalamaya geri dönmesi, yakınlaşması söz konusudur. Evet, marjinal hareket
kendini düzeltmiştir, ama, onun sayesinde ortalamanın eğimi biraz daha
artmış ya da azalmıştır. Günümüz kriz şiirinin, yabancılaşmaya veya
karmaşaya dönük imgelerin, “ikinci yeni” şiir akımının uzantısı olacak
şekilde kendini düzeltmesi ve bu hareketler yardımıyla “ortalama beğeni”ye
ait eğimin yavaş yavaş değişmesini örnek olarak gösterebiliriz. Demek
istediğim–– dönüşüm, “ikinci yeni”nin üzerinden ilerleyecek, işleyecek,
kendi düzeltmelerini ve marjinal deneylerini sıklaştıracak ve sonunda
“ikinci yeni”nin kabul edemeyeceği bir noktada başka bir akıma
ulaşabilecektir.
Zafer Yalçınpınar - 30 Temmuz
2004