ehl-i
terk
1/ yaşayarak
yanıyor uz
küçük
bir çınar geleceği
gözlüyor iki
sokağın kesişiminde
yer imde adada
açıp
kapaman
gözlerini akrebin
ateş çemberinden
kurtulması
gibi
şiir
yazmak için kalktım
sana geldim
kırılmaz
bir camla ördüm
kalbimi
acıya sınırsız
mutsuzluk
acıyla
duvarla
öpüşen yarısı
dolu biricik şişesiyim bugün
evinin önünden geçtim
gittim
karıncalanan
sol kalbim! seninle
alevlenir bu dünya içten
içe
anlam bulur ve
kendine uzanışının sonu
yoktur
bir
zamanlar gitar çalardım parmaklarım
vardı
anlardım
Tuncay
Akdoğan müziği
düşündü mum
ateşinde
yanmıştır
müzikle
kötüler
kötülüklerini tazeledi havalandı
tüm yanlışlar bulutlar
kaçtı deniz mavi vermez oldu
gökyüzüne
sayaçlarıyla
gelen mühendislerin tersine doğru hangi
yanlış daha yanlış hesapladım en
büyük yanlışı nerde yaptıysak
evimizi oraya
kuralım
mendirekteki
kayanın üzerinde bin
yıllık bir desen gibi duruyorum gölgelerden
oyulmuş bir yüzle gecenin
mürekkebine karışıyorum
neresi
kapanmak üzereyse oraya
taşıdım tahta
sobayı
yaktım bu
şiiri
bir tığ ile yazdım Zafer
Yalçınpınar 7
Eylül 2012 Gecesi Marmara
Adası
|